Telefon
WhatsApp
 CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL: “FINDIK FERRERO’YA TESLİM, ÜRETİCİYE ZARARINA SATIŞ DAYATILIYOR

2024’te 2,6 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT
Dünyada en fazla üretilen ikinci sert kabuklu meyve olan fındığın dikim alanlarının yüzde
70’inin Türkiye’de bulunduğunu, dünya fındık üretiminin yüzde 65’inin Türkiye tarafından
karşılandığını kaydeden Milletvekili Sarıbal, “2024 yılında Türkiye, toplamda 123 farklı
ülkeye 323 bin ton iç fındık ihracatı gerçekleştirerek 2,6 milyar dolarlık döviz geliri sağladı.
Yıllık bazda bakıldığında, 2015 yılında elde edilen 2,8 milyar dolarlık rekorun ardından,
bugüne kadarki en yüksek ikinci ihracat gelirine ulaşıldı. İhracatın yüzde 46’sı Almanya ve
İtalya’ya yapıldı. Türkiye tarımda net ithalatçı olmasına rağmen ekolojik üstünlüğe sahip
olduğu fındıkta son 22 yılda toplam 39 milyar dolar ihracat geliri sağladı” diye konuştu.
TMO’DAN FINDIKTA ALIM DEĞİL, YIKIM POLİTİKASI!
Türkiye’de fındık üretiminin hem iklim krizinin hem de yıllardır uygulanan neoliberal tarım
politikalarının kıskacında olduğunu kaydeden Sarıbal, ABD’de dekara 285 kg verim
alınırken, Türkiye’de bu rakamın yalnızca 93 kilogram olduğunu söyledi. Sarıbal bu farkın
bilinçsiz dikim alanlarından ve işletmelerin küçüklüğünden kaynaklandığını belirtirken,
Türkiye’de ortalama işletme büyüklüğü 14 dekar; geçinmek içinse en az 22 dekara ihtiyaç var.
Nisan 2025’te yaşanan şiddetli don, fındık üretimini vurdu. TARSİM’e göre, 2,7 milyar
TL’lik zararın 1,4 milyarı yalnızca Ordu’da meydana geldi. Ancak üretici tarlasına bile
giremeden TMO, üreticinin elindeki fındığın 200-210 liradan işlem gördüğü bir dönemde
elindeki 10 bin ton fındığı piyasaya sürdü. Üstelik 150 TL gibi, üreticinin elindeki ürünün çok
altında bir fiyatla” diye konuştu.
ÜÇ AYRI REKOLTE, TEK MAĞDUR; ÜRETİCİ
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda, ilgili kurumların temsilcilerinden oluşan
komisyonun yürüttüğü 2025 yılı fındık rekolte çalışmalarını tamamladığını, 2025 yılı kabuklu
fındık rekoltesini 449 bin ton olarak belirlediğini kaydeden Sarıbal, “TÜİK, 2025 rekoltesini
520 bin ton olarak açıklarken, Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi 610 bin ton dedi.
Tarım Bakanlığı ise 449 bin tonda kaldı. Bu miktar önceki yıla göre yüzde 39’luk bir
gerilemeyi ifade etmektedir. Türkiye’nin en fazla fındık üreten ili olan Ordu’daki rekoltede de
dikkat çekici bir düşüş yaşandı. 2024 yılında 202 bin ton olan rekolte, bu yıl 64 bin olarak
tahmin ediliyor. Bu da yaklaşık yüzde 68’lik bir düşüşe karşılık geliyor. Üretici örgütleri ise
don, kuraklık ve zararlılar nedeniyle gerçek rekoltenin 300-350 bin ton civarında olduğunu
söylüyor” dedi.MALİYETİN ALTINDA SATIŞ
“Ziraat Odalarına göre üretim maliyeti kg başına 175-200 TL arasında. Ancak TMO’nun 190-
200 TL’lik alım fiyatı, üreticiye yine “zararına satış” dayatıyor” diyen Sarıbal, fındık
fiyatının, Ferrero’nun stratejilerine göre belirlendiğini, iktidarın üreticiye bir kez daha sırtını
döndüğünü söyledi. 2000’li yıllarda IMF-Dünya Bankası eliyle tarım destekleri budanırken,
Fiskobirlik’in de etkisizleştirildiğini hatırlatan Sarıbal, “Üretici yalnızlaştırıldı. Şirketler
örgütlü, çiftçi dağınık. Bu denklemde kim kazanır?” diye sordu.
REKOLTEYLE OYNAYIP FİYATI DÜŞÜRÜYORLAR
Her yıl rekolte tahminleri üzerinden oynanan oyunlarla fındık fiyatlarının bilinçli şekilde
baskılandığına dikkati çeken Sarıbal, “Bu manipülasyon, üreticinin gelirini azaltıyor;
emeğinin gerçek karşılığını almasını engelliyor. Fiyatların birkaç büyük şirketin çıkarına göre
şekillendirilmesine artık son verilmelidir. Üreticiler, fiyatlar hak ettikleri seviyeye çıkana
kadar ürünlerini pazara indirmemeli; örgütlü biçimde tepkilerini göstermelidir. Devlet ise
üreticiye destek olmalı, Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan
borçları ile TARSİM kapsamındaki sigorta prim ödemelerini en az iki yıl süreyle
ertelemelidir. İklim krizinin etkisiyle ortaya çıkan aşırı sıcaklar nedeniyle oluşan ürün
yanıkları gibi zararlar da TARSİM kapsamında güvence altına alınmalı; üretici bu kriz
karşısında yalnız bırakılmamalıdır. Ürün kayıplarına ilişkin tazminatlar yalnızca maliyetler
üzerinden değil, üreticinin gerçek gelir kaybı esas alınarak hesaplanmalıdır. Bugün büyük
ölçüde etkisizleştirilmiş olan FİSKOBİRLİK yeniden ayağa kaldırılmalı; fındık üreticilerinin
güçlü örgütü haline getirilmelidir. Fiyat belirleme süreçlerinde yalnızca şirketler değil, üretici
örgütleri de söz ve karar sahibi olmalı; fiyatlar, çiftçiler ile şirketler arasında doğrudan
pazarlıkla belirlenmelidir” ifadelerini kullandı.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Yazarlarımız

Merkez Nöbetçi Eczaneler

Adıyaman/Merkez
Öner Eczanesi
0416 225 21 25
Yunus Emre Mah. 29148. Sokak 400 Yataklı Araştırma Hastanesi Karşısı No:16E


Adıyaman/Merkez
Öztürk Eczanesi
0416 202 28 89
Sıratut Mahallesi Atatürk Bulvarı Shell yanı Eski Otogar İçerisi Şahinbey Çarşısı No:236/5


Adıyaman/Merkez
Güleş Eczanesi
0416 214 80 78
Cumhuriyet Mah. Müftülük Cad. 12 Nolu Aile Sağlığı Merkezi yanı ve Müftülük civarı No:131A


Sinop/Merkez
Merkez Eczanesi
03682617863
SAKARYA CAD.GÜNDOĞDU PASAJI NO:19


Sinop/Merkez
Şifa Eczanesi
03682715732
KORUCUK KÖYÜ TIRKISLAR MAH. NO:10/B


Karaman/Merkez
Dogançay Eczanesi
0338 213 44 40
30 METRELİK YOL ÜZERİ DENİZBANK ÜZERİ DEMOKRAT PARTİ KARŞISI Tahsin Ünal Mah. Atatürk Cad. No:61 KARAMAN


Karaman/Merkez
Seda Koçak Eczanesi
0338 214 70 71
Perşembe Pazarı Civarı 2 Nolu Sağlık Ocağı Yanı Alişahane Mah. 197. Sok. No:12/A


Karaman/Merkez
Arslantas Eczanesi
0338 212 94 94
Yeni Devlet Hastanesi Karşısı Gevher Hatun Mah. Şehit Ömer Halis Demir Cd. No:46/A KARAMAN


E-Bülten Aboneliği