Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan yeni yönetmelikle, çiftçilerin üretim yapma koşullarının daha da zorlaştırıldığını ve tarım arazilerine el konulmasının önünün açıldığını belirtti. Yapılan yazılı açıklamada, çiftçilerin pazara erişimlerini sağlamak yerine, toprağa erişimlerinin de engellendiği ifade edildi. Açıklamada, uzun yıllardır uygulanan tarım politikalarının, küçük çiftçiler ve köylülerin tarımsal üretimlerini sürdürebilmeleri yerine, onları üretimden vazgeçmeye zorladığı vurgulandı. Özellikle her hasat döneminde hububat gibi ürünlerin ithalatının serbest bırakılmasıyla, iç piyasadaki fiyatların şirketler lehine baskılandığı ve çiftçilerin ürünlerinin gerçek değerini bulamadığı ifade edildi. Fiskobirlik ve Tariş gibi Tarım Satış Kooperatifleri'nin alıp işlemesi ve satması gereken fındık ve üzüm gibi ürünlerin, TMO tarafından satın alınıp, iç piyasada fiyatların yükseleceği zaman satılmasıyla, çiftçilerin sırtından TMO’ya para kazandırıldığı ve piyasanın şirketler lehine düzenlendiği öne sürüldü. Çiftçi-Sen, bu durumun üreticilerin borç batağına sürüklenmesine neden olduğunu belirtti. Özellikle tütün üreticilerinin sözleşmeli üretimle yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle geçen yıl birçok bölgede kitlesel eylemler gerçekleştirdiği hatırlatıldı. Aynı şekilde, Tarım Kredi Kooperatifi’nden kredi çekmiş olan çiftçilerin de ürünlerinden para kazanamamanın ve borçlarını ödeyememenin mağduriyetini dile getirdikleri ifade edildi. Bu yıl da domates gibi ürün üreticilerinin, sözleşmeli üretimin mağduru olarak çeşitli bölgelerde traktörleriyle caddeleri işgal ederek ve ürünlerini tarlada bırakarak tepkilerini gösterdikleri belirtildi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın, bu durumu sözleşmeli üreticiliğin yaygınlaşmamasına bağladığı ve çözümün çiftçileri şirketlere daha bağımlı hale getirmek olduğunu ifade ettiği aktarıldı. Çiftçi-Sen ise bu yaklaşımı eleştirerek, Bakanlığın çıkardığı “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik” ile çiftçilerin topraklarının şirketlere devredilmesinin önünün açıldığını savundu. Açıklamada ayrıca, “Birim alandan en fazla verimi alma” anlayışıyla kimyasal girdilere bağımlı hale getirilen çiftçilerin, hasat dönemlerinde uygulanan ithalat politikaları veya ihracat yasakları nedeniyle büyük mali zararlara uğradığı belirtildi. Çiftçi-Sen, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu yönetmelikle çiftçilerin üretimini değil, şirketlerin kontrolünü sağlamayı amaçladığını ifade etti. Son olarak, çiftçilerin topraklarında kalmasını sağlamak için bir Tarım Reformu yapılması, agroekolojik üretimin teşvik edilmesi, BM Genel Kurulu'nda kabul edilen "Köylü Hakları Deklarasyonu"na uygun iç hukuk düzenlemelerinin yapılması gerektiği vurgulandı. Kooperatif yasasının demokratik bir yapıya kavuşturulması, taban fiyat uygulamasına geri dönülmesi ve sözleşmeli çiftçilikte şirketlerin tek taraflı sözleşme yapmalarının engellenmesi gerektiği de talep edildi.
Lütfen tüm alanları doldurunuz!
Soru:
E-Bülten Aboneliği Yaptığınız Zaman Son Gelişmelerden Anında Haberdar Olursunuz.!
Benzer Haberler
Tarımda dış ticaret açığı 49 milyar dolar
Marmara Gölü’ndeki Hukuksuz Uygulamalara Karşı Açtığımız Davayı Kazandık
Tarımsal Girdiler Yıllık Yüzde 32 Arttı
Tarım Girdi Maliyetleri Son Dört Yılın En Düşük Seviyesinde
Giresun'da Fındık Üreticilerine Budama Eğitimi
Marmarabirlik’ten 437 milyon TL’lik ödeme
DENİZLİ SARAYKÖY JEOTERMAL KAYNAKLI SERA ORGANİZE TARIM BÖLGESİ’NDE 7 SERA PARSELİNDE ÜRETİM BAŞLADI
FAO AKDENİZ GENEL BALIKÇILIK KOMİSYONU’NDAN (GFCM) TÜRKİYE’YE 4. KEZ “TAM UYUM ÖDÜLÜ”